Annesi onu teselli etmek istedi. “Biliyor musun Zeynep, her şeyi bize dost eden Allah’tır. Her şeyin yüzünü bize tanıdık eyler bize. Arkadaşlarına seni sevdiren, sana arkadaşlarını sevdiren de O’dur. Ama bazen bir şeyler ters gider. Arkadaşlarımız bazen bizden yüz çevirirler. Bizden uzaklaşabilirler. Bazen de biz onları istemeden kırabiliriz, üzebiliriz. Ama Rabb’imiz bizi hiç bırakmaz; her zaman O’nun “yüzü” bize dönüktür. Bizi hiç terk etmez; kırılmaz da bize. Sen hiç merak etme, arkadaşlarını yine sana döndürecektir. Belki de sana yeni arkadaşlar gönderecektir. Bak bizi nasıl teselli ediyor Rabb’imiz: “Sana yüz çevirip giderlerse, de ki, ‘Allah ne güzel vekildir.’ Yani bizi terk edebilecek her şeyin yerine Rabbimiz vardır. Herkes bizi terk etse de O (cc) terk etmez. Yanımızda kimsecikler kalmasa da O (cc) hep yanımızdadır, yakınımızdadır.”
Zeynep biraz teselli olmuş gibiydi. “Hadi, dua edelim!” dedi annesi. “Allah sana ve senin gibi yalnız kalan çocukları arkadaşlarını yine göndersin diye.”
Annesinin gözlerinin içine baktı. Yüzündeki sımsıcak tebessüm Zeynep’in de içini ısıttı. “Ne güzel! İyi ki Rabb’imiz var!” dedi.