Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
Anasayfa  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Doom 3

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ZeRNaDo
xXxCLaSeSxXx
xXxCLaSeSxXx
ZeRNaDo


Erkek
Mesaj Sayısı : 254
Yaş : 100
Meslek : İ.K.M
Lakap : Fatih E. BİNBUĞA
Kayıt tarihi : 13/07/07

Character sheet
Geveze Oyunlar:
Doom 3 Left_bar_bleue0/0Doom 3 Empty_bar_bleue  (0/0)

Doom 3 Empty
MesajKonu: Doom 3   Doom 3 EmptyÇarş. Ağus. 22, 2007 3:14 am

Doom 3

--------------------------------------------------------------------------------

Mimaride mihenk taşı diye bir kavram vardır, kubbe inşaatında en üste konur. Bu taş kubbe içerisindeki en hayatı görevi yerine getirir. Tüm sistemin yükünü üzerine alır ve yine tüm sistemi bir bütün halinde tutar. Konuyu oyun sektörü yönünden ele aldığımızda da benzer bir tablo ile karşılaşırız. Tüm oyun türlerinin bir başlangıç oyunu vardır ve bu başlangıç oyunu ne kadar kaliteli olursa, tür de o kadar uzun süre bir bütün halinde kalabilir. Oyun sektörünün öncü mihenk taşlarından birisi kesinlikle Doom’dur. Oyun, kendi türünün ilk örneklerinden ve döneminin en kaliteli oyunlarından birisi olarak piyasaya sürüldüğü 1992, senesinde FPS türünün geleceğini de belirlemiş oldu. Çarpıcı oynanış şekli ve farklı konusu ile Doom, kısa bir sürede benzerlerinin yapılmasına neden olan bir tür yarattı. Bu tip bir başarı fazla sayıda oyuna nasip olmaz ve böyle bir başarı da asla unutulmaz.

Yıl 2004 ve oyun sektörünün geldiği nokta ortada. Şu anki gibi bir ortamda Doom gibi bir oyunun üçüncü devam oyununu çıkartmak yürek isteyen bir iştir. Neden derseniz, Doom ismi çok büyük bir isimdir ve beklentileri en iyi şekilde karşılamak çok önemlidir. Eğer beklentileri karşılayamazsanız koskoca bir ismi lekeleyip türün tüm karizmasını sarsabilirsiniz... İşte Doom 3, tüm bu olumsuzluklara ve büyük beklentilere rağmen yapılmaya başlandı. Yapım aşamasındaki pek çok sansasyonel olaya ve sayısız olumsuzluğa maruz kaldı ama her şeye rağmen, en sonunda biz oyuncuların masalarındaki yerini aldı.

Oyun 3 CD olarak piyasaya sürülmüş ve tüm oyun hard disk’e yüklenerek optimum kalitede bir oynanış sağlanmaya çalışılmış. Genel olarak bakıldığında göze çarpan ilk şey, üst seviyedeki sistem gereksinimi... Bu oyunun hakkını vererek oynamak istiyorsanız, çok kaliteli bir ekran kartına ve çok iyi bir sisteme sahip olmanız gerekiyor. Grafiklerdeki kalitenin neredeyse sonu yok gibi ve bu sonsuzluğu tatmanın yolu da maddiyattan geçiyor. Dediğim gibi, grafikler çok kaliteli ve ortamı tamamlamak adına hiçbir ayrıntıdan kaçınılmamış. Olayların tümü bir Mars üssünde geçiyor ve ortamdaki her şey size bir üsteymişsiniz hissini veriyor. Grafik özelliklerine ek olarak düzenlenmiş ışık ve gölge oyunları da gerçekçiliğe çok büyük katkı sağlıyor.

Ses efektleri oyunun diğer bir boyutu ve canlı ses efektleri ile oyun içerisindeki gerilim seviyesi sürekli kontrol altında tutulmuş. Oyundaki müzik olayı ise sadece menü açık iken devrede oluyor.

Oyun içerisinde ses ve grafik etkileşimi en üst düzeyde kullanılmaya çalışılmış ve bu sayede çok iyi bir gerçekçilik yakalanmış. Ayrıca, bu iki teknik özelliğin kaliteli birleşimi ile oyunun gerilim seviyesi her an değiştirilebilir bir hale getirilmiş.

Oyunu rahat bir şekilde oynamak için FX 5200 ayarında bir ekran kartı, 512 MB RAM ve 1.7 GHz bir işlemciye sahip olmanız yeterli. Tabii ki bu seviyedeki bir sistem ile oyundan ne kadar zevk alacağınızda size bağlı. Yukarıdaki gibi bir sistem ile oyunu 800*600 çözünürlükte ve orta seviye bir grafik kalitesi ile oynamak mümkün ve bu halde bile oyun içerisinde takılmalar meydana gelebiliyor. Ayrıca, oyun içerisindeki pek çok grafik ayrıntısı yerini yeşil boşluklara bırakıyor.

Eğer oyunun hakkını vererek oynamak istiyorsanız kesinlikle FX 5700 üstü bir ekran kartına ve 2.5 GHz üzeri bir işlemciye sahip olmanız gerekiyor. Bu tip bir sistemle bile bu oyunu nasıl oynayacağınız tam bir soru işareti…
Oyundaki menü sistemi tam anlamıyla bir klasik. Burada dikkati çeken ilk şey, ayarlar kısmındaki ekstra bir menü. “Scan Hardware and Select Optimal Video Quality” seçeneği ile oyun iç ayarlarını sizin sisteminizde en üst seviyede kalite için ayarlıyor. Bu seçeneğin ardından yapacağınız ufak ekleme ve çıkartmalarla daha akıcı bir oyun elde etmeniz mümkün. Diğer menülerde ise fazla bir değişiklik yok. Yeni oyun, Save-Load, Ayarlar ve Multiplaying seçeneklerinden her türlü oyun içi düzenlemeyi yapabiliyorsunuz.

Oyunda olaylar daha önce de belirttiğim gibi Mars kolonisinde geçiyor. Başarısızlıkla sonuçlanan bir deney sonrasında kendinizi bir anda cehennemin içerisinde yapayalnız buluyorsunuz ve daha sonraki olaylar bu çerçevede sürüp gidiyor. Yeni oyun ile oyuna girdiğinizde kendi profilinizi ayarlıyorsunuz. Burada 4 farklı zorluk seviyesi var. Bunlar Recruit, Marine, Veteran ve Nightmare. Bu dört zorluk seviyesinden sonuncusu olan Nightmare’i açmanız için oyunu Veteran zorluğunda bitirmiş olmanız gerekiyor. Burada yaptığınız seçim ile birlikte karşınıza çıkan düşmanların zorluk seviyesi değişiyor. Yapay zeka ise yine görünürlerde yok. Oyunun zorluk seviyesi yine karşınızdaki düşmanın dayanıklılığı arttırılıp azaltılarak belirlenmiş. Yine de oyunun hakkını yememek lazım. Bazen bir yapay zekanın varlığını hissetmeniz de mümkün olabiliyor. Yine de bu kalitede bir oyunda şu ankinden çok daha kaliteli bir yapay zeka ve zorluk seviyesi olması gerekirdi.

Oyuna başlayıp kısa sayılabilecek bir demo izledikten sonra oyunun kontrolü size geçiyor. Öncelikle son zamanların alışkanlığı sayılabilecek demo/görev karışımı bir alıştırma ile oyun ve kontroller hakkında biraz bilgi sahibi olmanız sağlanıyor. Daha sonra ise asıl olayın başlangıcına doğru giden uzun yolculuğunuza başlıyorsunuz. Oyunun geneli görevler üzerine kurulu ve birileri sürekli olarak size bir yerlere gitmenizi söylüyor. Siz de verilen görevleri reddetmeden yapmakla mükellefsiniz. Yani, oyun içerisinde özgürce ilerlemek gibi bir şansınız yok. Çoğu zaman gideceğiniz yollar bile belirli ve bu yolların dışına çıkmanız mümkün değil. Yine de oyun içerisindeki eşyalarla etkileşiminizin olması bir parça özgürlük hissi tatmanızı sağlıyor.

Oyun içerisinde etkileşimde olduğunuz eşyalar genelde gitmeniz gereken yol üzerindeki kapılar, asansörler şaftlar ve elektronik sistemler. Elektronik sistemlerle genel olarak yapmanız gereken işlemleri öğreniyor ya da yolunuzu bloke eden kapı vb. şeyleri açmanızı sağlıyor. Bunun dışında fazla bir etkileşim olayı yok. Ayrıca oyun içerisinde bulduğunuz PDA isimli data kartuşları ile çeşitli konular hakkında bilgi elde edebiliyorsunuz. Buradaki tek amacınız, başarısız giden ve Mars üssünü bu hale getiren deney hakkında bilgi toplamak ve çözüm için gerekli yolları aramak.
Oyun, tarz olarak FPS olduğundan, içerisinde bol aksiyon barındırıyor. Oyunda kullandığınız farklı tür silahlar ile önünüze çıkan düşmanları yok etmeye uğraşıyorsunuz. Burada dikkat çeken bir yenilik de, darbe yediğiniz zaman verdiğiniz tepkiler. Türün önceki oyunlarından farklı olarak, bu oyunda darbe yediğiniz zaman hareketleriniz değişiyor, görüşünüz bulanıklaşıyor ve kontrolünüzü kaybediyorsunuz. Yapılan bu yenilik gerçekçiliği oldukça arttırmış. Kritik bir ortamda yediğiniz bir darbe oyunu kaybetmeniz anlamına geldiğinden, ilerlerken daha dikkatli olmak zorunda kalıyorsunuz. Bu tip bir yeniliğe ilave olarak, ortamdaki tamamlayıcı öğeler ile oyun çok gergin bir hal alabiliyor. Olay böyle olunca, küçük yaştaki kişilerin oynamaması gereken bir oyun ile karşı karşıya kalıyoruz. Oyun, gerçekten de insanı fena halde geriyor ve oyun içerisindeki ses ve grafik oyunları gerginlik seviyesini had safhalara taşıyabiliyor.

Ayrıca, oyun içerisinde bazen Mars yüzeyine çıkmanız gerekebiliyor. Böyle bir durumda kullanılan şaft olayı ve yüzeydeyken sahip olduğunuz sınırlı oksijen ile oyunun gerçekçiliği daha da arttırılmış. İşte bu tip ince ayrıntılar, kaliteli bir oyun ile sıradan bir oyunu ayıran en önemli özellik ve Doom 3’de bu tip ince ayrıntılardan bolca var.

Daha önce de belirttiğim gibi, oyun görevler üzerine kurulu. Bunun dışında, bir de, birden fazla görevin geçtiği bölüm olayı var. Bölüm olayı, oyunun yüklenmesinde en üst verimi almak adına yapılmış. Her bölüm geçişinde yeni bölüm yüklenmek zorunda ve ara yüklemeler yavaş sistemler için oldukça uzun zaman alıyor. Yine de bu eksikliği gidermek adına bölüm araları iyi ayarlanmaya çalışılmış. Bölümler, ne oyuncuyu sıkacak kadar uzun, ne de uzun beklemeler yaratacak kadar kısa…

Oyunun test aşamasının kaliteli bir ekip tarafından yapıldığı belli. Oyunda sistem gereksinimi dışında fazla bir takılma ve bozukluk yok. Her şeyiyle üzerinde uğraşıldığı bariz bir şekilde ortada.

Ayrıca, oyunda çok oyunculu oyun desteği de mevcut. Ama oyunu oynamak için ADSL ya da KabloNet kullanıcısı olmak gerekiyor.

Yukarıda belirtilen tüm artılarına rağmen, oyunda birkaç eksik de yok değil. Öncelikle en büyük eksik, sistem gereksiniminin bu kadar üst seviyede olması. Bazıları için bu büyük bir eksik olarak gözükmese de, maalesef donanım sektörü yazılım sektörü kadar hızlı gelişemiyor ve Doom 3 bunun görülebilmesi için en iyi örneklerden birisi. Diğer bir eksiklik ise kayıt olayının sınırlandırılmamış olması. Oyunu bu kadar germeye uğraştıktan sonra sınırlı bir kayıt olayıyla daha etkin ve gerçekçi bir oyun elde etmek mümkün olurdu diye düşünüyorum. Yine de her şeye rağmen çok kaliteli bir oyun ile karşı karşıyayız
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.geveze.tk
 
Doom 3
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: |-™º°¨¨°º©Pc OYuNLaRı©º°¨¨°º™-| :: ...:::Oyun İncelemeleri, Çözümleri Ve Tanıtımları:::...-
Buraya geçin: