Kan grubu uygunluğunu takiben böbrek nakline engel bir durum yoksa bu durumda doku tiplendirilmesi alıcı ve vericide yapılan bir kan testidir. Bu kan testinde doku gurubu antijenleri olarak tanımlanan HLA çalışılır. Bu antijenler protein yapısında olan antijenlerdir ve vücutta değişik hücrelerde yer alır. Çok sayıda HLA söz konusu olmakla birlikte böbrek nakli için önem taşıyanları A, B ve DR olarak tanımlanır. Her kişide birisi anneden, birisi babadan gelmek üzere iki A, iki B ve iki DR olmak üzere 6 antijen bulunur. Bu antijenlerden takılan böbreğin uzun süre fonksiyon görmesini belirleme açısından en önemlisi DR antijenleridir. Bunu sırasıyla B ve A antijenleri izler. Bu durumda bir hastanın doku grubu sözgelimi A2, A5, B24, B45, DR3, DR7 olabilir. Bir başka hastanın doku grubu A7, A3, B1, B9, DR3, DR8 olabilir. Organ nakilleri sırasında alıcı ile vericinin dokuları karşılaştırılır. Dokular ne kadar benzer ise takılan böbreğin alıcıda yaşaması şansı o kadar yüksektir. Sözgelimi böbrek nakli planlanan bir alıcı-verici adayı çiftinin doku gruplarının çalışıldığını ve şu sonuçların rapor edildiğini varsayalım:
ALICI A3 A10 B5 B35 DR2 DR4
VERİCİ A3 A10 B5 B35 DR2 DR4
Görüldüğü gibi bu iki grubu tam olarak birbirinin aynısı gibi görünmektedir. Bu alıcı-verici çiftlerine böbrek nakli yapıldığında doku uygunsuzluğu nedeniyle böbreğin reddi riski, doku uygunsuzluğu olan alıcı-verici çiftlerinde gerçekleştirilen nakillere göre daha azdır. Burada detayına girilmeyecek olan teknik gerçekler ile bu 6 antijenin tam uyması da böbreğin reddedilmeyeceği anlamına gelmez.
Kadavradan yapılan nakillerde doku uyumu değerlendirilirken vericide bulunan fakat alıcıda bulunmayan antijen sayıları, uyumsuzluğun derecelendirilmesinde kullanılır. Eğer 6 antijen de birbirine benzer ise tam uyumdan söz edilir. Bu durum O mismatch olarak yorumlanır.
ALICI A3 A10 B5 B35 DR2 DR4
VERİCİ A3 A10 B5 B35 DR2 DR4
Bu örnekte vericinin kadavra olduğunu düşünelim. Bu durumda 6 antijen de uyumlu olduğu için 0 mismatch durumundan söz edilir. Yine kadavradan böbrek nakil yapılacağını varsayalım ve çalışılan doku gruplarının şu şekilde rapor edildiğini düşünelim:
ALICI A3 A36 B12 B15 DR1 DR5
VERİCİ A3 A2 B15 B35 DR1 DR5
Burada görüldüğü gibi vericide bulunduğu halde alıcıda bulunmayan tek antijen A2' dir. Yani bir antijen uyumsuzluğu söz konusudur. Bu durumda 1 mismatch durumu söz konusudur.
Bir başka alıcı-verici çiftinde şu sonuçların rapor edildiğini düşünelim:
ALICI A2 A36 B12 B15 DR1 DR5
VERİCİ A3 A10 B5 B35 DR2 DR4
Görüldüğü gibi bu çiftin doku gruplarına bakıldığında tüm antijenlerin farklı olduğu, vericide bulunduğu halde alıcıda bulunmayan antijen sayısının 6 olduğu görülmektedir. Yani burada 6 mismatch durumu söz konusudur.
Doku uygunluğu arttıkça takılan böbreğin alıcıda normal fonksiyon görmesi ihtimali de artmaktadır. Kadavradan böbrek naklinde 10 yıl sonra tam uyan ( 0 mismatch) bir nakilde böbreğin çalışıyor olma ihtimali %65 civarındadır. Aynı sürede hiç doku uygunluğu (6 mismatch) olmayan kadavradan sağlanmış bir böbrekte çalışma oranı %40 civarındadır. Canlı vericiden sağlanmış böbreklerde böbreğin fonksiyon görme şansı kadavradan olan nakillere göre belirgin olarak daha iyidir.
HLA antijenleri anne-babadan alınır. O nedenle anne ya da babanın doku gruplarının çocuk ile uyumlu olma derecesi %50 civarındadır. Kardeşler arasında doku grubu uygunluğuna bakılır ise, bir kardeşin diğer bir kardeş ile dokusunun tam uyma şansı %25 civarındadır. Kardeşlerin %25'inde dokular hiç uymayacaktır. Kardeşlerin %50'sinde ise dokular %50 civarında uyum gösterecektir.
HLA antijen uyumları dışında doku uygunluğu ile ilgili olarak iki önemli test daha vardır:
1.Cross match testi
2.Panel reaktif antikor testi
Cross match testi
Bu test böbrek nakli öncesinde kesinlikle yapılması gerekli olan bir kan testidir. Bu testin amacı böbreği alacak hastanın kanında vericinin hücrelerine karşı antikor adı verilen proteinlerin olup olmadığının belirlenmesidir. Bu proteinler varsa böbrek naklini takiben bu antikor adı verilen proteinler vericiden alınarak alıcıya takılan böbreğe hücum ederek onun çalışmasını engellerler. O nedenle her nakilden önce bu testin negatif olduğunu göstermek gerekir. Pozitif test sıklıkla daha önce yapılmış böbrek nakli, gebelik ya da kan alınmasına bağlıdır.
Panel reaktif antikor (PRA)
Bu test kadavradan nakil için bekleme listesinde olan hastalarda hastanın kanındaki HLA antikorlarının miktarını ölçerek hastanın duyarlılığını ölçer. Bu testte hastanın serumu ile 60 adet HLA antijeni karşılaştırılır. Sözgelimi hastanın serumu bu antijenlerin yarısı ile reaksiyon vermiş ise bu durumda panel reaktif antikor oranı %50 demektir. Bu yüzde arttıkça kişinin duyarlılığı daha pratik deyimle takılan böbreği reddetme riski artar.